Merhaba kıymetli okuyucularım; Bu günlerde televizyonlarda sergilenen diziler bizleri öyle bir harmanlıyor ki, adeta olmayan renklere büründürüyor.
Bu izlettirilen dizilerde toplumu bütünleştiren, Aile olmanın ne olduğunu bizlere hatırlatan geçmişteki yaşanmışlıkları anlatan ve de mutlu eden diziler olduğu kadar;
Aile kavramını alt üst eden; Yaşanan entrikalarla topluma hayatımızda bu tür yaşantıların var olduğunu insanlara anlatılan diziler.
Bir tarafta geçmiş savaşlarda kullanılan kılıçlarla insanların katletmişinin nasıl yapılarak Ülkelerin kurulduğunu;
Bir tarafta Aile içi yaşanan dramlarla varılan olumlu olumsuz görsellerin topluma yansıması;
Bir tarafta kimin eli kimin cebinde misali her türlü aşk ve sevgi adına yapılan paylaşımlar;
Kısacası her kesimden bu diziler izlenirken kimileri mutlu, kimileri de nasıl bir yaşam diyerek isyan ederken; Bunların var ve normal olduğunu düşünenlerde var.
Maalesef burada izledikleriniz yörelere göre farklı şekilde gözlem sonuçları verebilir.
Ancak şu unutulmamalıdır ki; Reyting ve alıcılarına bakarak bu görseller toplumu düşündürdüğü kadar; Her toplumun kendine özgü geçmişten günümüze taşıdığı örf-adet-gelenek ve göreneklerinin de var olduğu.
Nedeni belli değil mi? Okumayan, okuduğunu farklı yorumlarla anlatan sonuçta. Toplumu renklendirirken kazanımların yanında en önemlisi kaybedilecek aile kültürü.
Sonuç olarak; Sebepler bazen gözümüzün önündedir, bazen de onları fark etmeyiz bile. İşte bu ve bunun gibi etkenlerden dolayı yaşananlar aileyi sessiz bir bilmeceye dönüştürmektedir.
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana)
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN)
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoşça kalın
KAZIM İLHAN
SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMA