Anlamak, Anlatmak, Önlemek
Şiddet:
Göz ardı edilenin çığlığı,
Sahip olamayanın kıskançlığı,
Anlaşılmayanın öfkesi olabilir.
Evde, okulda, sokakta, iş yerinde… Hayatın her alanında karşımıza çıkan bir olgudur şiddet.
Kimi zaman sessiz bir bakışta, kimi zaman ekranlara yansıyan bir görüntüde, kimi zaman da bir çocuğun susturulmuş gözlerinde kendini gösterir.
Tanımak:
Şiddet Nedir?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Türk Dil Kurumu (TDK):
“Kişinin anlaşmazlık yaşadığı durumlarda uzlaşma yerine, yaralama, ölüm, psikolojik zarar gibi sonuçlar doğurabilecek kasıtlı güç kullanımıdır.”
Bu tanım saldırganlıkla da örtüşür.
Cinsel, fiziksel, duygusal, ekonomik her tür saldırganlık, şiddetin farklı yüzleridir.
Neden Artıyor?
Rol modellerin şiddet içeren davranışları
Sosyal medyada normalleşen görüntüler
Adaletsizlik karşısındaki sessizlik
Ruhsal çöküntü, değersizlik, çaresizlik
Alıntı – Erich Fromm / Umut Devrimi:
“İnsan, sadece doğasıyla değil; umutla ve anlayışla da şekillendirilmelidir.”
Ne Yapmalı?
İnsanı tanımalıyız: biyolojik, psikolojik ve sosyal bir varlıktır.
Eğitimle, sevgiyle, empatiyle yaklaşmalıyız.
Sorunun kaynağı insansa, çözüm de insandadır.
Sözün Gücüyle:
“İnsanın ilmi ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.”— Mevlana
“Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir.”
“Sevginin özü, kendi sevgini göstermekle başlar.”
“Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır.”
— Kazım İLHAN
Birlikte Umuda Yürüyelim
Gelin; şiddete karşı bilgiyi, hoşgörüyü ve sevgiyi yayalım.
Spor sahalarında, okul sıralarında, evlerde, sokaklarda şiddetin değil, saygının sesi yankılansın.
Birlikte, “sen-ben” demeden, sağlıklı ve mutlu yarınlara yürüyelim
Hoşça kalın.
Kazım İLHAN
Sosyolog ve Aile Danışmanı