Merhaba Kıymetli Okuyucularım; Ağır suçlardan mahkûmiyetin asılarak yerine getirilmesi, yani idam cezası olarak da bilinen ölüm cezası, tarihi çok eskilere dayanan bir yaptırım türüdür.
Esasında idam; ölüm cezasının infazının bir türü olup, halka açık veya kapalı (idam cezasının infazı ilgili kişilerin iştiraki ile sınırlı) şekilde icra edilir. İdam, mahkûmun iple asılıp hayatına son verilmesi suretiyle infaz edilir.
Dünyada sayısı azalsa da ölüm cezasının, bazı ülkelerde niteliği ve sonucu itibariyle çok ağır suçların karşılığı olarak uygulandığı bilinmektedir.
Şu an, sıkıyönetim ve savaş halleri dâhil olmak üzere;
Ölüm cezasının vatana ihanet, hunharca, tasarlayarak veya kasten insan öldürmeleri ile, cinsel istismar veya cinsel saldırı suçlarına bağlı ölümle sonuçlanan suçların karşılığı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nde uygulanma imkân ve ihtimali nasıl bulunacak?
Ben bu sorunu söylem değil artık bu Ülkemde ibreti âlem ve toplumun vicdanı için çözüm sonuç odaklı olmalı.
Sonuç olarak; Bu sorun insan kaynaklı olduğuna göre çözümsüzlüğü de hukuk çerçevesinde çözecek sizlersiniz.
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana)
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır.
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoş çakalın
KAZIM İLHAN
SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMANI