Merhaba kıymetli okuyucularım; Atatürk akıldır, bilimdir, çağdaşlaşmadır, aydınlanmadır, Bilimin egemen olduğu, sorgulayan, akla sahip toplumun yaratılma projesidir Atatürk.
Sanata sanatçıya, spora-sporcuya, bilime bilim insanına olan inancını, henüz genç ülkenin temelleri atılırken sonuna kadar gösterdiği mücadelesidir.
Her toprağı parça parça kaybolmak üzere olan bir ülkenin yoktan varoluşuna giden yolda muhteşem kalkınmalar yapmasıdır.
Tarımın, toprağın, çiftçinin, köylünün bu milletin hayat damarı olduğunu bilerek onları el üstünde tutmasıdır.
İmkânsız gibi görülen bir dönemde çağın teknolojisini yakalayan fabrikaların, üretim merkezlerinin kurulmasını sağladığı.
Bir milletin ancak eğitimle ilerleyeceğini bilerek çağdaş eğitimi ve öğretimi her şeyin üstünde tuttuğu.
Kadınların hayatın her alanında eşit ve özgür bir şekilde yer almasını sağlayıp ilklere imza atmalarına yol açması.
Bize, gençlere bu ülkenin geleceğini kurtaracak kadar inanıp güvendiği için.
Kendi aylığı ile bataklık arsaları alıp yemyeşil ormana dönüştürecek kadar doğa ve yaban hayat sevdalısı olduğu.
Din vardır ve lazımdır. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur. Dediği için.
UNESCO 1981 yılında, 100. Doğum Yıldönümü nedeniyle Atatürk'ü "Ulusal Mücadele ve Çağdaşlaşma Lideri" olarak evrensel niteliklerini ortaya koymuştu denilmesi.
Bu karar doğrultusunda, Atatürk'ün doğumunun 100. yılı bütün dünyada, "1981 Atatürk Yılı" olarak kutlanmıştı. Bu uygulama, dünyada ilk ve tek olması.
27 Kasım 1978 Tarihli UNESCO Genel Kurulu kararında aynen şunlar yazıyordu:
"UNESCO Genel Konferansı; Uluslararası anlayış işbirliği ve barış yolunda çalışmış üstün kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. Yıl dönümünde, 1981 yılında anılmasını kararlaştırmıştır.
UNESCO'nun ilgilendiği tüm alanlarda Atatürk'ün olağanüstü bir reformcu olduğu göz önünde tutularak, özellikle sömürgecilik ve emperyalizme karşı en önce açılan savaşların ilk liderlerinden biri olduğu kabul edilmiştir.
Atatürk'ün dünya ulusları arasında karşılıklı anlayışın, sürekli barışın kurulması için çalışmaları olağanüstü bir örnektir.
Tüm yaşamı boyunca insanlar arasında hiçbir renk, din ve ırk ayrımını gözetmeden, bir uyum ve işbirliği çağının doğacağına olan inancını anımsatarak, eylemlerini her zaman barış uluslararası anlayış ve insan haklarına saygı yönünden yapmıştır.
Ayrıca; M. Kemal ATATÜRK üzerinden nemalanmak veya ATATÜRKÜ kötülemek isteyenlere ise sadece ATATÜRKÜN aşağıda belirtmiş olduğu içeriğine odaklanmalarını tavsiye ederim.
Sonuç olarak; Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı, anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir. M. Kemal ATATÜRK
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN )
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoşça kalın
KAZIM İLHAN
SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMA