Merhaba kıymetli okuyucularım; Bugünlerde adrenali yüksek yaşanan gelişmeler toplumumuzda büyük bir infial yaratmaktadır.
Şu iyi bilinmelidir ki; Türk toplumu her zaman mazlum ve mağdurun yanında olmuş ve de olmaya devam edecektir.
Hayatımızda yaşanan bu gerginliklere bir es vermek adına sizlerle farklı bir yaşanmışlığı paylaşmak istiyorum.
Evet; Bakış Açısı: Herhangi bir varlık, olay ve insan karşısında, sahip olduğumuz dünya görüşü, hayat tecrübesi, kültür, yaş, meslek, cinsiyet, ruh hali ve yere göre aldığımız algılama, idrak etme ve yargılama tavrıdır.
Şimdi yukarıda bahsetmiş olduğum bakış açısına örnek bir yaşanmışlığı birlikte okuyalım;
Büyük şirketlerden birinin genel müdürü, gerçek bir klasik müzik aşığıdır. Bir gün kente ünlü bir orkestra gelir. Vereceği konserin en önemli parçası da Schubert'in ünlü “Bitmeyen Senfoni'sidir.”
Genel müdür bu eseri dinlemek için çok hevesli olmasına rağmen, işi nedeniyle konsere gidemeyeceğinden, gelen davetiyeyi şirketin insan kaynakları müdürüne verir ve; “Lütfen bu konsere git ve bana izlenimlerini aktar” der.
Genel müdürden aldığı talimatla konsere giden müdürden, ertesi gün şöyle bir değerlendirme raporu gelir.
Sayın Genel Müdürüm;
1- Dört obuacı konserin önemli bir süresinde boş oturdular. Bunların sayısı azaltılırsa konsere daha çok katkıda bulunurlar.
2- Orkestrada on iki kemancı var. Bunların hepsi aynı anda hareket ediyor, aynı notaları seslendiriyorlar. Bencebu ciddi bir yanlışlık. Kesinlikle personel tasarrufu yapılmalıdır.
3- Onaltılık notalara ağırlık verilmiş. Doğrusu büyük ziyan.Seyirciler sekizlik ve onaltılık notalar arasındaki farkı anlamaz. Bu nedenle; onaltılık notalarla eser çalarak yüksek ücret alan elemanlar yerine, sekizlik notaları çaldırıp, düşük ücretle çalışan stajyerler kullanılmalıdır.
4- Yaylı sazlarla işlenen pasajlar, nefesli sazlarla aynen tekrarlanıyor. Bu durum gereksiz tekrardan başka bir şey değildir. Dolayısıyla; tekrarlar önlendiğinde, iki saatlik konserin süresi yarı yarıya kısalacaktır.
Özet olarak sayın Genel Müdürüm; eğer Schubert bu önlemleri alsaydı ‘Bitmemiş Senfoni' kesinlikle biterdi. Arz ederim efendim…”-Alıntıdır-
Sonuç olarak; Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN )
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana)
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Birlilta siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoşça kalın.
KAZIM İLHAN
SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMANI