Atatürk'ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram büyük küçük hep birlikte;
Bayraklarımızı alalım; Evlerimizin Balkon ve Camlarına çıkalım;
Saat 21.00 olunca, İstiklal marşımızı;
Ailece okuyalım, Bu gün 23 Nisan
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin açılışının ve “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” Sözü ile yeni bir Türk Devleti’nin kurtuluşunun ve kuruluşunun gerçekleşmesini sağlayan günün,100.YIL DÖNÜM’ÜDÜR.
23 Nisan günü çocuklarımız ne yaparlardı? Atatürk çocuklara çok değer verir, gezilerinde okullara uğrar, ders dinler, sorular sorardı. «Bugünün küçükleri yarının büyükleridir.» diyen Atatürk, yönetimin bayram süresince öğrencilere bırakılması geleneğini başlattı
23 Nisan'da yönetim birimleri seçimle gelen kurullar bir süre çocuklara bırakılır. Bu güzel gelenek her yıl yinelenir.
Her 23 Nisan'da yurdumuz bir bayram alanı olur. Çocuklar törenlerde konuşmalar yaparlar, şiirler okurlar. Gece fener alayları düzenlenir.
Bu gün 23 Nisan ve çocuklarımızın bayramında çocuklarımızı çizdikleriyle anlayalım.
Öğretmenlik yaptığım dönemlerde çocuklarımızın resimlerinden, aşağıda belirtilen izlenimlerle bire bir uyuştuğunu gözlemledim, o nedenle fayda getireceği düşüncesiyle, bu konuyu sizlerle paylaşma hissiyatı duydum.
Çocukların yaptıkları resimler, onların iç dünyalarında olup-biteni haber verebiliyor. Çocukların çizdiği ev, ağaç, aile resimlerinin uzmanlarca farklı okunabileceğini söylüyor.
Ayrıca çocukların kullandığı renklere de dikkat çekiyor, bir evin çizimi, sarı, kahverengi, yeşil, mor rengin kullanımının ne anlama geldiğini anlattı.
Çocuklar, okuma-yazma öğreninceye kadar dil becerileri yeterince gelişmediği için duygularını, sıkıntılarını, korkularını sözlü ifade edemez.
Ancak yaptıkları resimler çocuğun iç dünyası, düşünüş biçimi ve yakın çevresiyle olan sorunları hakkında ipuçları veriyor.
Kullandığı kâğıdın büyüklüğü, figürleri kâğıda yerleştiriş şekli, renk seçimionun ruh halini yansıtıyor, çocuk elinden çıkmış en basit bir çizginin dahi bir anlamı olduğunu belirtiyor. Çocuğun yaptığı ev, aile ve ağaç çizimlerine özellikle dikkat edilmeli.
Böylece çocukların iç dünyaları anlaşılabilir. Bu karantinalı günlerde çocuklarımızı daha iyi tanımak adına yukarıda belirttiğim konuyu işleyeceğim.
Sonuç olarak; Dünyamız var olduğu sürece nice 100’ncü yıllarımızı çocuklarımızla kutlamak dileğiyle.
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN )
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Sizlerin düşünce ve duygularınız benim için önemli; Paylaşmak ve paylaşılmasını istediğiniz konularınızı bekliyorum. Saygılarımla.
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoşça kalın.