Merhaba kıymetli okuyucularım; İki gün önce ‘’Aldığın nefesin değeri’’ başlıklı yazımı siz okurlarımla paylaşmıştım.
Konu ise İtalya'da yaşayan 93 yaşındaki bir adam; Ödemem gereken para yüzünden ağlamıyorum. Tüm bunları ödeyebilirim. 93 yıldır Tanrı'nın havasını soluyorum diye ağlıyorum ve bunun bedelini hiç ödemedim.
Hastanenin solunum cihazını bir günlüğüne kullanmak için 500 euro istendi. Tanrı'ya ne kadar borcum var biliyor musunuz? Bunun için... Tanrı'ya daha önce hiç teşekkür etmedim ben dediğini yazmıştım.
Bu yazımdan dolayı duyarlı bir okurumdan düşündürücü gelen ilginç bir yaşanmışlık ile benimde Pazar yerinde gözlemimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu yaşanmışlıkların sonu şu an Ülke olarak iki gün karantinada olacağız. İnşallah bundan ders çıkarırız temennisiyle.
Okurumun gönderisi; Bir musibet bin nasihatten iyidir demişler, ancak anlayana. Bugün bir haber de covit olup evde karantinada olması gereken bir minibüs şoförünün yolcu taşırken yakalanıp, sadece para cezasıyla salıverilmesi akla ziyan bir durum.
Bu tür olayların önüne geçmek istiyorsanız, böylelerini kasten adam öldürmekten yargılayacaksınız. Yapsınlar ve sonucuna baksınlar, bakalım bir daha kim cüret edebiliyor.
Okuruma cevabım ise, Gerçekleri sadece söylemde bırakanlar bunun baş sorumlularıdır dedim.
Bu Çarşamba günü benimde gözlemlediğim bir yaşanmışlık; Atakum Denizevleri pazarındayım. Görevli olduklarını düşündüğüm resmi polis ve zabıtanın yanlarından yüzünde maske olmayan bir vatandaş, üstelik ağzında sigarasını da tüttüre tüttüre pazardaki reyonlara bakıyor, üstelik alış verişini de yapıyor, sonrada çekip o bölgeden uzaklaşıp gidiyor.
Sonuç; Hadi diyelim orada görevlendirilmiş kolluk güçleri göremedi ya esnaf ya alışverişe gelen halk neden gördüğümüz halde tepki göstermiyoruz.
Hiçbir insan bu şahsı uyarmak veya kolluk görevlilerine söylemek istemiyor. Sizlerce nedeni açık değil mi?...
Bu gidişle sokağa çıkma yasakları yaşamaya ve de yaşatmaya devam ederiz.
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana)
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN)
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoşça kalın
KAZIM İLHAN
SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMA