Amerika Birleşik Devletleri merkezli siber güvenlik ve uzay teknolojileri odaklı Capella Space şirketi, geliştirdiği Capella-2 uydusunun yeteneklerine dair önemli bilgiler paylaştı. San Francisco merkezli şirket tarafından tasarlanan bu uydu, sahip olduğu gelişmiş radar teknolojisi sayesinde yeryüzünün hemen hemen her noktasını benzeri görülmemiş bir netlikle izleme kapasitesine sahip. Geleneksel uyduların aksine Capella-2, görüntüleme yaparken ışığa veya açık gökyüzüne ihtiyaç duymuyor.
Sentetik Aralıklı Radar (SAR) Teknolojisi Kullanılıyor
Capella-2'nin en önemli özelliği, NASA'nın 1970'li yıllardan bu yana üzerinde çalıştığı ve geliştirdiği Sentetik Aralıklı Radar (SAR) teknolojisini kullanmasıdır. Bu sistem, dünyayı meteorolojik şartlardan, yoğun bulut örtüsünden veya günün hangi saati olduğundan bağımsız olarak görüntüleyebiliyor. SAR teknolojisi, hedef alınan bölgeyi adeta "aydınlatmak" için yeryüzüne güçlü radyo sinyalleri gönderiyor. Bu sinyallerin geri dönüş verileri toplanarak bilgisayar ortamında yüksek çözünürlüklü ve ayrıntılı görsellere dönüştürülüyor.
Duvarlardan Geçebilen Güçlü Sinyaller
Capella-2 uydusunun gönderdiği radyo sinyallerinin gücü, yapısal engeller üzerindeki etkisiyle de dikkat çekiyor. Şirket yetkilileri, bu sinyallerin duvarlardan geçebilecek kadar yüksek enerjiye sahip olduğunu doğruladı. Ancak bu durumun binaların içini dikizlemek anlamına gelmediği vurgulandı. Uydu teknolojisinin sınırlarına dair yapılan açıklamada, sinyallerin binaların iç mekanını net bir şekilde görüntülemek için yetersiz kaldığı belirtildi.
İç Mekan Görüntüleme Tartışmalarına Yanıt
Capella Space, kamuoyunda oluşan "binaların içi izleniyor mu?" sorusuna açıklık getirdi. Şirket açıklamasında, "Bildiğimiz gibi, cep telefonu ve Wi-Fi sinyalleri bile bir kuleden veya erişim noktasından uzaklaştıkça zayıflıyor. Radar sinyalleri de aynı prensiple çalışıyor; duvarların içinden geçebilirler, ancak iç mekanda herhangi bir nesneyi görüntüleyemeyecek kadar zayıf kalıyorlar" denildi. Bu teknoloji sayesinde özellikle doğal afetlerin takibi, tarım alanlarının izlenmesi ve savunma sanayii gibi alanlarda bulutların arkasındaki detayların görünür kılınması amaçlanıyor.









