Taşınmaz alım satımında önemli bir düzenleme yürürlüğe girdi. 03 Şubat 2017 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile, resmî şekilde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile ön ödemeli konut satış sözleşmelerinde artık damga vergisi alınmayacak.
Söz konusu düzenleme, daha önce binde 9,48 oranında uygulanan damga vergisinin sıfırlanmasını öngörüyor. Böylece taşınmaz satışıyla ilgili sözleşmelerin noter huzurunda yapılması teşvik edilirken, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların da önüne geçilmesi hedefleniyor.
“Vatandaş artık korkmadan notere gidebilir”
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Bağımsız Denetçi Murat Aysan, yapılan düzenlemenin hem alıcı hem satıcı açısından son derece olumlu sonuçlar doğuracağını ifade etti.
“Uygulamada sıklıkla karşılaştığımız durum, vatandaşların taşınmaz satış vaadi sözleşmelerini noter yerine adi yazılı şekilde yapmalarıydı. Bu durum hem hukuken geçersizlik riskini doğuruyor hem de ileride ciddi mağduriyetlere neden oluyordu. Artık damga vergisi sıfırlandığı için vatandaşımız korkmadan notere gidebilir. Yalnızca noter harcı ödeyerek işlemini yasal güvenceyle yapabilir,” dedi.
Sözleşmeye şerh koymak üçüncü kişilere karşı koruma sağlıyor
Aysan, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerh edilmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı:
“Tapuya şerh edilen bir sözleşme beş yıl boyunca taşınmaz üzerinde satış, haciz, ipotek gibi işlemleri engeller ve on yıl boyunca hüküm doğurmaya devam eder. Böylece, üçüncü kişilere karşı da hak kaybı yaşanmaz. Vatandaşın hem hukuki hem de ekonomik güvenliği sağlanır.”
Geçersiz sözleşmelerle hak kayıplarına son
Türk Medeni Kanunu, Tapu Kanunu ve Noterlik Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği, taşınmaz mülkiyeti devrini amaçlayan sözleşmelerin mutlaka resmî şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Aksi halde, adi yazılı belgeler hukuken geçersiz sayılıyor.
Murat Aysan, bu yeni düzenleme sayesinde hem vatandaşların daha düşük maliyetle işlem yapabileceğini hem de hukuki açıdan korunacağını vurguladı. Aysan son olarak, “Bu adım sayesinde gayrimenkul işlemlerinde kayıt dışılık azalacak, anlaşmazlıkların önüne geçilecek ve toplumun genel hukuk bilinci güçlenecektir,” ifadelerini kullandı.