Bayrak, yaptığı açıklamada taslağın 2011 yılında yayınlanan genelgeden çok da farklı olmadığını ve çözüm odaklı bir yaklaşım sunmadığını belirtti.
Net Hükümler Eksik
Bayrak, genelge taslağında mobbing’in oluşum ve yetkinlik süreçlerinin net olmadığına dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: “Mobbingi yapan işveren ya da idareciler hakkında uygulanacak Türk Ceza Kanunu maddeleri belirtilmemiş. Ayrıca, kurumlarda mobbing komisyonlarının nasıl kurulacağı, bu komisyonların işlevi ve ilke sınırları net bir şekilde ortaya konmamış.”Bayrak, hukuki süreçlerdeki belirsizliklere de dikkat çekerek, şu örneği verdi: “Bugüne kadar verilen Yargıtay kararlarında mobbing davalarının uzun sürmesinin temel nedeni, TCK’da doğrudan bir atıf maddesinin olmamasıdır. Bu durum, hukuki sürecin borçlar kanununa sıkışmasına neden oluyor. Örneğin, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/25395 esas ve 2018/1759 numaralı kararında da benzer sorunlar görülmüştür.”
Kurullar Belirsizliklerle Dolu
Genel Başkan Bayrak, taslağın bir diğer eksikliğini ise mobbingle mücadele kurullarının kamu ve özel sektörde nasıl işleyeceğinin netleştirilmemiş olması olarak ifade etti. Şu eleştiride bulundu: “Kurulların kimlerden oluşacağı, hangi mercilere bağlı olacağı ve işleyişleri tam anlamıyla belirlenmemiş. Bu durum, çalışanların sorunlarına çare olmak yerine yeni belirsizlikler yaratıyor.”Bayrak ayrıca, ALO 170 hattının yalnızca 4857 sayılı kanuna tabi işçiler için hizmet verdiğini, devlet memurlarının bu sistemden yararlanamadığına dair net bir çözümün yer almadığını dile getirdi.
Genelge “Ölü Doğacak” Eleştirisi
Tamer Bayrak, taslak halindeki bu genelgenin onaylanması durumunda “ölü bir genelge” olacağını ve sadece çalışanların iş yükünü artıracağını belirtti. Bayrak, şu ifadeleri kullandı: “Bu genelge, şimdiye kadar tarafların görüşü alınmadan hazırlanmış diğer yasal düzenlemeler gibi etkisiz kalmaya mahkûm olacaktır. Çalışanların iş yükü artacak, angarya çalışma süreleri daha da uzayacaktır.”
Geçmişten Ders Alınmadı
Bayrak, daha önce alelacele çıkarılan
Sağlıkta Şiddet Kanunu örneğini hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı: “Bu kanunun Covid-19 döneminde tarafların görüşü alınmadan hazırlandığını ve çözüm getirmediğini görüyoruz. TCK’ya dayanmayan düzenlemeler, topal ördek misali hep topallamaya devam edecektir.”