Eğitim sektöründe 19 yılı geride bırakan Akyürek, okul öncesi eğitimin yalnızca bir yatırım alanı değil, aynı zamanda kalpten gelen bir sorumluluk olduğuna vurgu yaptı.
Remida Dönüşüm Anaokulu ile Öykü Adası Kreş ve Gündüz Bakımevi’nin kurucusu olan Akyürek, yaptığı açıklamada, “Bu alan bir iş değil, bir yaşam tarzıdır. Bu yola çıkanların öncelikle çocuk sevgisi ve toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekir,” ifadelerini kullandı.
"Çocukların güvenliği ve mutluluğu her şeyin önünde"
Akyürek’e göre bir anaokulunun başarısı, kullanılan malzemelerden ya da binanın estetiğinden değil, çocukların kendilerini güvende ve değerli hissettikleri bir ortamdan geçiyor. “Çocuklar samimiyeti hisseder. Onlara huzurlu bir yuva sunmak en temel öncelik olmalıdır,” dedi.
Ekip ruhuna ve rehberlik anlayışına vurgu
Başarılı bir okul öncesi eğitim kurumunun ancak güçlü bir kadro ile mümkün olabileceğini belirten Akyürek, “Bu yol tek başına yürünecek bir yol değildir. Çocuklara değer veren, aynı vizyonu taşıyan bir ekip, okulun kalbidir,” açıklamasında bulundu. Eğitim anlayışının ise çocukların bireysel gelişimini destekleyecek şekilde rehberlik odaklı olması gerektiğini söyledi.
“Her çocuk ayrı bir dünyadır”
Akyürek, okul öncesi eğitimde hazır kalıplar yerine çocuğa özgü yaklaşımların benimsenmesi gerektiğine dikkat çekti. “Her çocuğun gelişimsel özellikleri farklıdır. Eğitim yaklaşımı da bu gerçek üzerine inşa edilmelidir. Kimi çocuk doğayla büyür, kimi sanatla. Kurumların buna göre şekillenmesi gerekir,” değerlendirmesini yaptı.
Aile ve öğretmen eğitiminin önemi
Anaokulu eğitiminin yalnızca çocuklarla sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Akyürek, ailelerin ve öğretmenlerin de sürecin bir parçası olarak eğitilmesi gerektiğini vurguladı. “Sadece çocuğu eğitmek yeterli değildir. Aile ve öğretmen gelişimi desteklenmeden sağlıklı bir sistem kurulamaz,” dedi.
Kazanç değil, katkı hedeflenmeli
Eğitim kurumlarının birer ticarethane gibi görülmesinin tehlikelerine de değinen Akyürek, bu alana giren kişilerin manevi tatmini ön planda tutması gerektiğini belirtti. “Bu bir gönül işidir. Kazanç değil, topluma katkı esas alınmalıdır,” şeklinde konuştu.
Eğitimcinin toplumdaki rolü unutulmamalı
Akyürek, eğitimcilerin toplumda örnek alınan bireyler olduğuna da dikkat çekerek, “Bir eğitimcinin duruşu, konuşması ve yaşam tarzı çocuklara ve ailelere doğrudan yansır. Bu nedenle eğitimci sadece sınıfta değil, hayatın her alanında bir rol modeldir,” açıklamasını yaptı.