Covid 19 ile mücade kapsamında okullar 13 martta kapanmış ve milyonlarca öğrenci eğitim sisteminin devamı hakkında yapılacak açıklamaları beklemeye başlamıştı. Bir süre uzaktan eğitim ile öğrencilerin eğitim ihtiyacı karşılanmaya çalışıldı sonrasında yapılan açıklama ile 2019-2020 eğitim öğretim yılının fiilen son bulduğu öğrenildi. Eylül ayında açılacağı planlanan okullar koronavirüsle mücadelemizin beklenilen başarıya ulaşmamasıyla birlikte 31 Ağustosta uzaktan eğitimin başlatılma kararı verildi.Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan takvime göre; 21 Eylül'de sona ereceği bildirilen uzaktan eğitim süreci sonrasında okulların açılıp açılmayacağı merak konusu olmuştu.Başkan Erdoğan yaptığı açıklamada, "Eğitim öğretime, salgın şartlarını dikkate alarak yüz yüze ve uzaktan eğitimi birlikte gerçekleştireceğimiz bir sistemle devam edeceğiz. Ailelerin tercihine göre okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinden başlayarak okulları açacağız." Dedi. Milli Eğitim Bakanı tarafından yapılan açıklama ile 21 Eylül2 de yüzyüze eğitim öğretime sadece zaten açık olan okul öncesi öğrencileri ve yeni okula başlayacak olan 1.sınıf öğrencileri ile başlanacağı bildirildi. İlk hafta sadece 1 gün diğer 2 haftada 2 gün olacak şekilde eğitim alacak çocuklar. Bu 3 haftalık sürecin ardından diğer sınıflarla ilgili karar verilecek. Verilen bu karar bir çok üniversite öğrencisi tarafından tepki ile karşılandı. Sosyal medyada seslerini duyurmaya çalışan üniversite öğrencileri bir an evvel yüzyüze eğitime başlaması gereken kesimin kendileri olduğunu yazdı.Ailelerin penceresinden ise bu süreç karmaşık. Bir çok aile çocuklarının hijyen mesafe kurallarına uyma konusunda sıkıntı yaşayacaklarını düşündükleri için çocuklarının sağlığını düşünerek okulların açılma düşüncesini kaygı verici bulurken, bir kısmı ise yaklaşık 6 aylık evde kalma sürecinde çocukların eğitim sürecinden uzaklaştıklarını ve uzaktan eğitim sürecinden yeterince verim alamadıkları için yüz yüze eğitimin başlamasının daha uygun olduğunu düşündüklerini belirtiyor.Çocuklar eğitimden çok uzaktalar.!Çocuklarımızın anlamlandırmakta güçlük çektiği bir dönemde olduğumuz aşikar. Belki de 100 yılda bir denk gelecek pandemi sürecini bizimle birlikte yaşıyor çocuklar. İlk duyduğunuz andaki halinizi hatırlayın. Ne kadar kaygılandınız? Şimdi ne olacak? Sorusu zihninizi ne kadar meşgul etti. Hatta bir çoğumuzun işlevselliği bozuldu. Bu duruma uyum sağlamanız ne kadar sürdü?İnsan yaşamındaki büyük değişimler, belirsizlikler nasıl yetişkinlerde kaygı yaratıyor ise çocuklarda da tedirginlik hissi uyandırır. Çocukların hissettiği tedirginlik belirsizlik içeren her konuda, aydınlatılmadığı her durumda artar. Koronavirüsle mücadelede bir çok çocuğun çok zorlandığına tanık olduk. Uzun süre evden dışarı çıkamayan, her türlü sosyal ortamından uzak kalmak zorunda olan çocuklar maske takmakta, temas etmeme konusunda, hijyene dikkat etmeleri gerektiği söylendiğinde uyum sağlamakta güçlük çektiler. Yeni normale geçişle nasıl davranacaklarını bilemediler. Bir çok çocuk uyum güçlüğü çekti. Diğer yandan sosyal ortamlara tekrardan kavuşan çocuklar okuldan, eğitimden iyiden iyiye uzaklaştılar. Ebeveynler de bunun kontrolünü ne yazık ki kaybettiler. Çalışan anne-babaların çocukları belki kontrol mekanizmasının yokluğundan belki de alıştıkları ev ortamının rehaveti ile derslerden ve okuldan iyiden iyiye uzaklaştılar. Ne yazık ki online eğitimlerden de verim alamadılar. 10 çocuktan 8 i okulun başlamasını istemediğini söylüyor. Tabi eğitim penceresinden durum oldukça ciddi. Online eğitimlerin yeterli olduğunu düşünen veli sayısı oldukça az. Çoğunluğunu da özel okullarda okuyan çocukların aileleri oluşturuyor. Gerek okul idaresinin gerekse öğretmenlerin ders yapma, ödev verme, kontrol etme ve öğretmen-ebeveyn işbirliğini daha iyi başardıklarını düşünüyorlar. Çocuk açısından bakıldığında ise evde televizyon, bilgisayar, telefon karşısında yeterince dikkatini toplayamayan çocuklar okuldaki ciddiyeti sağlayamıyorlar haliyle. Ve herhangi bir başarı ölçüm aracının olmaması da bu ciddiyeti sağlayamıyor olabilir.21 Eylül’de başlayacak yüzyüze eğitim öğretim tercihi velinin tercihine bırakıldı. Aileler kendileri ve çocukları için en iyisini düşünüp ona göre karar vereceği kesin. Okula göndermeye karar veren aileler çocuklarının yeterli derecede korunabileceğinden kaygılı. Çocuklar dışarda başka bir çocuğa dokunabilir sarılabilir, maskeden sıkılıp takmak istemeyebilir. Çocuklara yaş dönemlerine uygun biçimde bilgilendirme yapmanızda fayda var. 2-6 yaş dönemindeki çocuklar kuralları oyunlaştırarak evde yaptığınız küçük oyunlarla hijyen ve mesafe kuralını anlatabilirsiniz. Maskelerini eğlenceli ve daha tercih edilebilir hale getirebilirsiniz. Halen kaygıları geçmeyen çocuklar olabilir. Yeni bir sosyal ortam, aynı sınıf içinde sayıca fazla kişinin bulunduğu düşüncesi kaygısını tetikleyebilir. Çocukların kaygılarını gidermek için konuşmasına ve soru sormasına izin verin. Süreçle ilgili bilmesi gerektiği kadarını anlatın. Online eğitime devam eden öğrenciler için ailelerin dikkat etmesi gereken birkaç nokta var. Çocuklar okul dönemi başlamış gibi uyku saatlerini düzenlemeye erken yatıp erken saatte kalkmaya alışmalılar. Yine okula gider gibi kahvaltılarını yapıp yeterli derecede uyarılmış şekilde televizyon ya da bilgisayar karşısına geçmeli. Yatarak, uzanarak oturmak yerine mutlaka bir masa ve sandalye karşısında ders dinlemeli ve mutlaka not almalılar. Verilen ödevler aileler tarafından kontrol edilmeli. Ve öğretmenle iletişim halinde olmalılar. Mutlaka kitap okumalarını sağlayın.Lütfen çocuklarınızın bu süreçte okuldan soğumalarına izin vermeyin. Bu pandemi süreci de elbet bitecek, umarım en az hasarla en kısa sürede biter. Ve çocuklarımız bir an evvel yüzyüze eğitime başlarlar.
YAZARLAR
09 Eylül 2020 - 13:40
Güncelleme: 09 Eylül 2020 - 14:06
Çocuklar Eğitime Artık Çok Uzak!
YAZARLAR
09 Eylül 2020 - 13:40
Güncelleme: 09 Eylül 2020 - 14:06