Çarşamba’da kurulması planlanan ve tarımsal atıkları enerjiye dönüştüren biyokütle enerji santrali çevresindeki tartışmalar büyümeye devam ediyor. Dünya enerji envanterinde “yeşil enerji” kategorisinde yer alan bu tesisin, hem çevreci özellikleri hem de ekonomik katkıları öne çıkarken, bazı kesimlerin manipülatif kampanyaları bölgedeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Danıştay’ın daha önce açılan davalarda verilen kararları bozmasıyla, santralin kurulmasının önündeki engeller hukuki olarak kaldırılmıştı. Buna rağmen, belirli gruplar tarafından tesisin hedef alınmaya devam ettiği, kamuoyunda algı oluşturmaya yönelik iddiaların sürdüğü ifade ediliyor.
Bölge halkının büyük bölümü ise bu karşıt görüşlerin gerçeği yansıtmadığını belirtiyor. Özellikle yöredeki kadın çiftçiler ve bölgedeki üreticiler, Türkiye’nin farklı illerinde kurulu benzer biyokütle santrallerini ziyaret ederek yerinde inceleme yaptı. Çiftçiler, bu tesislerin çevresinde tarımsal faaliyetlerin kesintisiz devam ettiğini, yüzlerce çiftçinin atıklardan üretilen gelir ve desteklerle üretimini sürdürdüğünü vurguladı.
Edinilen bilgilere göre, SAMÇEP adlı örgütlenmenin biyokütle santrali karşıtlığında başı çektiği, ancak bu karşıtlığın çevresel gerekçelerden ziyade belirli ideolojik grupların stratejik yönlendirmeleriyle beslendiği öne sürülüyor. Çevredeki AVM projeleri gibi daha büyük çevresel etki yaratabilecek konular gündeme alınmazken, tüm enerjinin yalnızca biyokütle tesisine yöneltilmesi dikkat çekici bulundu.
Geçmiş dönemde protestolar için Mersin’den bazı grupların bölgeye taşındığının ortaya çıkması da bu tartışmaların seyrini değiştirmişti. HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin sosyal medya hesaplarından sık sık tesis aleyhinde açıklamalar yapması, karşıtlığın siyasi boyutunu güçlendiren gelişmeler arasında gösteriliyor.
Güvenlik birimlerinden edinilen bilgilere göre, yarın Çarşamba’ya gelecek bilirkişi heyeti öncesinde “halk istemiyor” algısı yaratmak amacıyla bazı marjinal örgütlere çağrı yapıldığı iddia ediliyor. SAMÇEP’in, çeşitli radikal çevrelerden destek istediği öne sürülürken, bu girişimlerin karar sürecini etkilemeye yönelik olduğu belirtiliyor.
Çarşamba halkının büyük bölümünün ise yöreye ekonomik ve çevresel katkı sağlayacak tesisin arkasında durduğu, manipülatif girişimlere itibar etmediği ifade ediliyor.





