Yaklaşık 400 bin yatırımcının mağdur olduğu olay sonrası gözler hem sektördeki denetim boşluklarına hem de yatırımcıların bilinçsizliğine çevrildi. Uzmanlar, benzer krizlerin önlenmesi için acil yasal düzenleme yapılması gerektiğini vurguluyor.
Kriptoya İlgi Büyük, Risk Daha Büyük
Tüm dünyada 2 trilyon doları aşan kripto para piyasası, Türkiye’de de hızla büyüyor. Türkiye, Avrupa’da en çok kripto işlem yapılan ülkeler arasında yer alırken, resmi ve gayriresmî olarak faaliyet gösteren yaklaşık 50 kripto para borsasında 5 milyona yakın yatırımcı bulunduğu belirtiliyor.
Milliyet gazetesinden Hanife Baş’ın haberine göre, yalnızca 2020 yılında 1 milyon Türk yatırımcı, yerli ve yabancı platformlarda aylık ortalama 500 ila 700 milyon dolar arasında işlem gerçekleştirdi.
“Saadet Zinciri Gibi Çalışıyor”
Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz, olayın sürpriz olmadığını belirterek şu sözlerle uyarıda bulundu:
“Bu sistemler bir tür saadet zincirine benziyor. İnsanların kısa yoldan zengin olma arzusu istismar ediliyor. Acilen yasal denetime alınmaları gerekiyor.”
Uzmanlardan Hayati Tavsiyeler
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık, yatırımcıların platform seçimi konusunda bilinçli olması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Yatırımcılar müşteri desteği güçlü, itibarlı borsaları tercih etmeli. Borsa seçimi, kazançtan önce gelir.”
Bilişim Hukuku Uzmanı Av. Doç. Dr. Murat Volkan Dülger ise teknik ve hukuki açıdan dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:
Soğuk cüzdan (donanım cüzdanı) tercih edilmeli. Şifre ve erişim yalnızca kullanıcıda olmalı.
Aracı kurumlar seçilirken şirketin bilançosu, ortaklık yapısı ve sermayesi dikkatle incelenmeli.
Ünlü isimlerin yer aldığı reklam kampanyaları aldatıcı olabilir; yatırımcılar bu tür tanıtımlara karşı temkinli olmalı.
Devlet, kripto piyasasına ilişkin yasal çerçeve ve vergilendirme mekanizmaları oluşturmalı.
Düzenleme Şart
Thodex skandalı, Türkiye'de kripto para sektörünün ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koyarken, bu alandaki denetimsizliklerin doğrudan toplumsal mağduriyete dönüştüğünü gösterdi. Uzmanlar, devletin hem yatırımcıyı koruyacak hem de sektörü düzenleyecek şeffaf ve güçlü bir mevzuat oluşturmasının şart olduğunu belirtiyor.
Kripto paralara olan ilginin artarak devam edeceği göz önünde bulundurulduğunda, bu skandal Türkiye’de dijital finans geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olabilir.