Bugün 87 yaşında olan Hamza Bahadır'ın izinden giden yeğenleri birbirlerine kenetlenip dedelerinin işine sahip çıkınca teslim aldıkları küçücük işyerini bugün dünyanın pek çok ülkesine ihracat yapan koca bir fabrika haline getirdiler. Daha 18'ine gelmeden yaptığı diş kerpeteni ile mesleğe başlayan torna ustası Hamza Bahadır, ilerlemiş yaşına karşın hala zaman zaman torna makinesinin başına geçerek çalışıyor. Hamza Bahadır'ın yaşam mücadelesi gerçek bir başarı öyküsü. Küçük yaşında yaptığı bir diş kerpeteni ile mesleğe başlayan 72 yıllık torna ustası Bahadır, 87 yaşında hala tezgahının başında. Trabzon'un Tonya ilçesinde henüz daha 15 yaşında demirci olan amcasının yanında işe başlayan Hamza Bahadır'ın ilk yaptığı alet bir diş kerpeteni olmuş. Zaman içinde silah tamiri işine de başlamış ve kısa sürede çok iyi bir silah tamircisi olmuş ancak karşın yasak olduğu için öyle pek fazla da sürdürememiş. Bahadır, askerlik görevini yaptıktan sonra Samsun'a gelir ve yapımı süren Samsun Limanı inşasında çalışan ağabeyinin yanına uğrar. Ağabeyinin yanında iken de Almanya’dan gelen bir ustabaşının dikkatini çeker ve kendisine denemek için bir iş verir. Hamza Bahadır, sabaha kadar uyumaz ve çalışarak verilen işi en iyi bir biçimde yapıp sabah ta teslim eder.SAMSUN LİMANINDA İŞE GİRDİBir verdiği işe bir de kasışındaki delikanlıya bakan Alman ustabaşı hemen iş teklif edip Hamza Bahadır'ı aynı gün yanında işe başlatır. Çalışkanlığı ile kısa sürede kendisini geliştiren Bahadır, dürüstlüğü ve yardımsever cana yakın yapısı ile de kısa sürede herkesin dostluğunu ve sevgisini kazanır. Samsun Liman yapımında kendisini yetiştiren Bahadır, artık iyi bir usta olmuştu. Bu arada, ağabeyi ile birlikte limandan ayrılarak mesai saatleri dışında kendilerinin yaptıkları torna tezgâhlarıyla iş hayatına atıldı. Samsun'da ilk yapma freze tezgâhıyla iş hayatına atılan iki kardeş, işleri kısa sürede büyüttü. Hayatta ki en büyük desteği olan ağabeyi Hasan Bahadır'ın bir süre sonra vefat etmesi üzerine önce büyük bir sarsıntı geçiren Hamza Bahadır, kısa sürede kendisini toparlayarak işine dört elle sarılıp hem kendi çocuklarını hem de ağabeyinden kendisine emanet kalan yeğenlerini okuttu.YEĞENLERİ VE ÇOCUKLARI FABRİKA KURDUYıllar içinde Bahadır'ın yeğenleri cerrahi el aletleri sektöründe bir fabrika açarak, yurt dışına ihracat yapan büyük bir fabrika haline geldi. Hamza Bahadır ise kendi çocuklarıyla birlikte talaşlı imalat ve hareket aktarma imalatı yapan büyük bir işletmenin sahibi oldu. Bahadır'ın 15 yaşında yaptığı 72 yıllık diş kerpeteni kendi mini müzelerinde sergilenirken, ağabeyi ile birlikte yaptıkları freze tezgâhı ise yeğenlerinin fabrikasında hala kullanılıyor. Amcasının sıcak demir ustası olduğunu anlatan Hamza Bahadır, "Çocukken ara sıra amcamın yanına giderdim. Körük çekip ona yardım ederdim. Demirciliği yanında öğrendim. Memlekette genelde Hitler zamanında Almanların yaptığı barabelli tabancalar kullanırdı. Onların yayları, iğneleri kırıldı. Parçaları ve tamirlerini yapacak ustaları yoktu. Ağabeyimle birlikte onları da yapmaya başladık. Silahları güzel ve sağlam bir şekilde yapıyorduk. Demircilikten silah tamirciliğine geçmiş olduk. Silah tamirciliğinde epey mesafe aldık. Fakat yasak olduğu için o işte büyüyemedik" dedi. Askere gittiği için çalışmaya ara verdiğini belirten Bahadır, "Ben askere gittikten sonra ağabeyim de Samsun'a gelerek Samsun Limanı yapımında işçi olarak çalışmaya başladı. Askerden geldikten sonra ağabeyimin çalıştığı yere gittim. Ağabeyimin çalıştığı yerin ustabaşısı Alman vatandaşıydı. Liman yapımı için Almanya'dan Samsun'a gelmişti. Beni ağabeyimin yanında görünce benim oradaki işleri yapıp yapamayacağımı sordu. 'Frezedeki dişliyi açabilir misin' dedi. Ağabeyim yapabileceğimi söyledi. Ağabeyim nasıl yapılacağını biraz gösterdi bana. O gece iş yerinde sabaha kadar çalışarak işi bitirdim. Sabah Alman ustabaşı geldi, yaptığım işi çok beğendi. Beni gece vardiyasında işe aldı. Bir ayda her şeyi öğrendim. 15 ay çalıştıktan sonra işten ayrılmak istediğimi ağabeyime söyledim. Serbest bir hayat yaşamak istedim. Çünkü fazla para kazanamıyorduk. Ve işten ayrıldım" O dönemlerin yokluk dönemleri olduğunu söyleyen Bahadır, "Limandan ayrılarak dikiş makinesi tamiri için kendime bir dükkân tuttum. Dikiş makinesi o zaman karaborsaydı, herkes bulamazdı. Ben de eski kırık makineleri alıp tamirini yapıp satıyordum. Çok muazzam para kazandım. Ağabeyime tezgah almak için İstanbul'a gideceğimi söyledim. Ağabeyim de işten ayrılmaya karar verdi. İstanbul'da askerlik yaptığı için kendisinin tezgâhı alıp gelebileceğini söyledi. Ağabeyim, Alman patrona işten çıkacağını söyledi. Alman ağabeyimi bırakmadı. Ağabeyime özel araba tahsis ettiler. Ağabeyim başka bir istekte bulunarak limanda bizim için freze tezgâh yapmak istediğini söyledi. Limandaki işlere mani olmayacak şekilde yapabileceğini söylediler"ÇOCUKLARINI OKUTTUMKendisinin de tekrar limanda işe başladığını belirten Bahadır, "Gündüz limanda çalıştık, akşamları ise freze tezgâhını yapmaya başladık. Birkaç ayda tezgâhı bitirdik ve ben Alman'dan müsaade isteyerek tekrar işten ayrıldım. O zaman da Samsun piyasasındaki ilk freze tezgâhını yapma olarak koydum. Yapma freze tezgâhı bir tek bizde vardı. Hasan ağabeyim 45 yaşında vefat etti. Ben o tezgâhla çalışarak ağabeyimin çocuklarını okuttum, yetiştirdim. Onlar da şimdi cerrahi el aletleri fabrikasını kurdular. Almanya'ya ihracat yapıyorlar. Ben de şimdi hala çocuklarımla birlikte kendi işimde çalışıyorum" dedi. İlkokul mezunu olduğunu belirten Bahadır, "Memlekette okulumuz uzak olduğu için okuyamadık. Bizim zamanımızdaki okumak şimdi yok. Birinci sınıfta ben el yazısı yazardım. Şimdiki çocuklara bir soru soruyorum bilemiyor. Eskiden devlet silah tamiri için bize ruhsat vermiş olsaydı benim şimdi bir silah fabrikam vardı. Yasak olduğu için o işi yapamadık" diye konuştu. FABRİKADA MÜZE KURDULARYaptıkları birçok aleti fabrikadaki müzede sergileyen Bahadır, "Ağabeyimle birlikte yaptığımız freze tezgâhımız yeğenlerimin fabrikasında hala çalışıyor. Yaptığımız işler orada duruyor. İlk iş olarak diş kerpeteni yaptım. Yusuf amcam diş çekerdi. Diş kerpetenini orada gördüm. Onun için bir kerpeten yaptım. Amcam onunla epey bir süre çalıştı. Kerpeteni yaptığımda 15 yaşımdaydım" şeklinde konuştu. Babası ve amcalarının çok azimli insanlar olduğunu belirten Hayri Bahadır ise, "Maalesef onlarda olan azim bizde yok. Babam sağlıklı bir insan. Babam hala çalışıyor. Sağlıklı kalmasını buna bağlıyoruz" ifadelerini kullandı.
GÜNCEL
03 Kasım 2019 - 12:03
Güncelleme: 14 Ocak 2022 - 09:34
Bir Tornadan Fabrika Doğdu
GÜNCEL
03 Kasım 2019 - 12:03
Güncelleme: 14 Ocak 2022 - 09:34