CHP Parti Meclisi Üyesi ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, pandemi koşulları ve yüksek faiz yükü altında ezilen çiftçilerin yaşadığı ekonomik krize dikkat çekti. Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü’nün, haciz ve icra takibi işlemlerini 31 Mart 2021 tarihine kadar durdurma kararını değerlendiren Hancıoğlu, bu adımın geçici bir nefes aldırdığını ancak kalıcı bir çözüm sunmadığını ifade etti.
"Haciz Ertelemesi Yangını Söndürmeye Yetmez"
Milletvekili Hancıoğlu, çiftçilerin üretim araçlarına el konulmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Yapılan açıklamada, "Böyle bir dönemde borçları yüzünden çiftçilerimizin traktörüne, tarım aletlerine, ahırındaki hayvanlarına haciz işlemi uygulanmasını ne mantık kabul edebilir ne de vicdan!" ifadelerini kullanan Hancıoğlu, haciz işlemlerine ara verilmesinin sorunu sadece ileriye ötelediğini belirtti. Mart ayı sonunda erteleme süresinin bitmesiyle çiftçilerin aynı krizle tekrar yüzleşeceğini hatırlatan Hancıoğlu, çözümün kökten olması gerektiğini savundu.
"Faiz Oranları Ticari Bankalarla Yarışıyor"
Çiftçiyi desteklemesi gereken indirimli tarımsal kredilerin faiz oranlarının yüksekliğine değinen Hancıoğlu, şu çarpıcı verileri paylaştı: "Çiftçimiz özellikle 2018 ve 2019 yıllarında kullandırılan ve faizi yüzde 40’ları aşan tarımsal kredilerin yükünü bugün sırtlarında taşımaktadırlar. Hazine tarafından kaynak ayrılan indirimli kredilerin faiz oranları bugün hâlâ özel bankaların ticari faiz oranlarıyla yarışır durumdadır. Bu, sürdürülebilir bir durum değildir."
Çözüm Önerisi: Makul Faizle Yeniden Yapılandırma
Hancıoğlu, tarımsal üretimdeki sürekliliğin korunması için acil olarak borç yapılandırmasına gidilmesi gerektiğini savundu. Meclis gündemine sunulan kanun tekliflerinin bir an önce yasalaşması çağrısında bulunarak, "Çiftçimize tefeci mantığıyla uygulanan faize son verilmelidir. Mevcut borçların, makul bir faiz oranıyla yeniden yapılandırılması şarttır" dedi. Hancıoğlu'na göre, çiftçinin emeğinin faize gitmesi değil, toprağa ve üretime dönmesi Türkiye'nin gıda güvenliği açısından da hayati bir zorunluluk teşkil ediyor.






