Santralin mühürlenmesine neden olan ve Samsun 3. İdare Mahkemesi’nce verilen durdurma kararı, Danıştay tarafından bozuldu. Yüksek mahkeme, santralin kapatılmasına gerekçe gösterilen bilirkişi raporunun "hükme esas alınamayacak düzeyde yetersiz" olduğunu vurguladı.
Bilirkişi Yetersizliği Karara Damga Vurdu
Danıştay, santralin faaliyetinin durdurulmasına neden olan bilirkişi raporunun yetersizliğine dikkat çekerken, söz konusu raporun az sayıda uzmanın katılımıyla hazırlandığını ve çok yönlü bir teknik değerlendirme içermediğini belirtti. Gerekçeli kararda, bu tür önemli çevresel ve ekonomik yatırımların değerlendirilmesinde daha kapsamlı, uzmanlık düzeyi yüksek ve çok disiplinli bilirkişi heyetlerinin görev alması gerektiği ifade edildi.
Yer Seçimi ve İmar Planında Sorun Yok
Kararda ayrıca, santralin bulunduğu alanın yer seçimi ve imar planıyla ilgili herhangi bir hukuki ya da teknik sorun bulunmadığı da oy birliğiyle hükme bağlandı. Bu da santralin planlama sürecinde mevzuata uygun hareket edildiğini gösteriyor.
Yatırım ve İstihdam Vurgusu
Kararın ardından kamuoyunda, bilirkişi raporlarının yatırımları geciktirdiği ve ekonomik kayıplara yol açtığı yönündeki eleştiriler gündeme geldi. Santral yatırımıyla birlikte bölgedeki istihdamın artacağı ve yerli enerji üretimine katkı sağlanacağı belirtilirken, “Yatırımlar daha sağlam gerekçelerle durdurulmalı. Bu karar zaman kaybını da gözler önüne serdi” görüşleri öne çıktı.
Danıştay Kararı Üzerinden Çarpıtma İddiaları
Öte yandan bazı çevrelerin, Danıştay’ın kararını “yeniden bilirkişi istendi” şeklinde yorumladığı, ancak gerekçeli kararda bunun açıkça yer almadığı ve bu yorumların çarpıtma niteliği taşıdığı da ifade edildi. Danıştay, mevcut bilirkişi raporunun yeterli görülmediğini, ancak doğrudan yeni bir bilirkişi heyeti atanmasına hükmetmediğini belirtti.