SBÜ Gülhane Hastanesi’nde yürütülen araştırmada, koronavirüs hastalarında en sık görülen nörolojik belirtinin baş ağrısı olduğu ortaya kondu.
ANKARA – Türk bilim insanları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) geçiren hastalarda nörolojik semptomların değerlendirildiği dünyanın ilk "prospektif" (hastalarla yüz yüze ve eş zamanlı veri toplanan) klinik çalışmasına imza attı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği’nde 239 hasta üzerinde yürütülen araştırma, uluslararası tıp camiasında da ilgiyle karşılandı.
Baş Ağrısı İlk Sırada Yer Aldı
Çalışmayı yürüten SBÜ Gülhane Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Karadaş, hastalarla yüz yüze yapılan görüşmelerde her üç hastadan birinde nörolojik semptoma rastlandığını açıkladı. En sık görülen belirti baş ağrısı olurken, bazı hastalarda birden fazla nörolojik belirtiye de rastlandı. Bilinç bozuklukları, beyin damar hastalıkları, trigeminal nevralji (şiddetli yüz ağrısı), kas ağrıları ve sinir sistemi tutulumları da dikkat çeken diğer bulgular arasında yer aldı.
Nörolojik Semptomlar Klinik Gidişatı Etkiliyor
Doç. Dr. Karadaş, nörolojik semptomları olan hastaların hastanede kalış sürelerinin daha uzun olduğunu ve klinik durumlarının daha ağır seyrettiğini belirtti. Özellikle yaşlı hastalarda bu semptomların tabloyu daha kritik hale getirdiğini ifade eden Karadaş, “Bu hastalarda standart tedavilere ilave müdahaleler planladık ve başarı sağladık. Kliniğimizde bu süreçte hasta kaybı yaşanmadı” dedi.
Tat ve Koku Bozuklukları Abartılıyor Olabilir
Yurt dışı çalışmalarda sıkça bildirilen tat ve koku kaybı oranlarının Türkiye'deki vakalarda daha düşük oranda görüldüğüne dikkat çeken Karadaş, “Tat alma bozuklukları daha kısa sürede geçerken, koku kayıpları daha uzun sürüyor. Tuz, baharat gibi tatların geri kazanımı ise daha geç gerçekleşiyor” bilgisini paylaştı.
Erken Tanıda Nörolojik Belirtiler Önemli
Çalışmanın Kovid-19 tanısında nörolojik belirtilerin daha fazla dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Karadaş, “Bu bulguların iyi bilinmesi, özellikle erken tanı ve tedavi sürecinde önemli katkılar sağlayabilir” şeklinde konuştu. Karadaş ayrıca, yüz yüze hasta değerlendirmesine dayanan bu klinik çalışmanın, yöntemi itibariyle dünyada bir ilk olduğunun altını çizdi.