Merhaba kıymetli okuyucularım; Kity Genovese sendromu Yaşananlara duyarsızlıktan çok, olayın sorumluluğunu başkasına yükleme, başkasından bekleme, sosyal kaytarma sorunudur.
Bu Kity Genovese sendromu ( Hastalığı ) aşağıda anlatacağım yaşanmışlık sonrasında insanlara bu tanı konulmuştur. Buyurun birlikte okuyalım.
13.3.1964 yılında New York şehrinde akşamüstü Kity Genovese isimli bir kadın, çok da ıssız olmayan bir caddede cinayete kurban gitti.
Bu olayda ilginç olan, Kadına saldıran şahsın, önce ona dakikalarca tecavüz etmek için uğraşması, başaramayınca da, döverek öldürmeye çalışması, Kadını yaralı halde bırakıp gittikten bir süre sonra, tekrar gelip fiilin tamamlaması, yani Kity 'i öldürmesine kadar süren eylemlere devam edilmesidir.
Kity Genovese, Bu olay sırasında çığlıklar atarak bir saat boyunca yardım istemiştir. Resmi ihbarın yapılmasından sonra Polis olay yerine geldiğinde çok geç kalınmış, Kity ölmüştür.
Kadının öldürüldüğü bölgede olayı kimsenin, duymaması görmemesi imkânsızdır. Çevre evleri
İncelendiğinde, olayı 37 mahalle sakininin gördüğü, hatta bir kısmının sonuna kadar pencereden izlediği, ancak hiç birinin ne olaya müdahale ettiği, ne de polise haber verdiği anlaşılmıştır.
Bu olayı bir polis şefi gazeteci arkadaşına anlatınca, Kity haber olmuş ve olay Amerika’da büyük ses getirmiştir.
Psikologların, psikiyatristlerin, sosyologların, olayı incelemeye başladıktan sonra verdikleri kararlara ilişkin raporlarda ise;
Olaya tanık kişilerin hepsi, bir başkası mutlaka polise haber verir veya müdahale eder diye duyarsız kalmıştır.
Kadın bu nedenle kalabalığın ortasında öldürülmüştür inancına yöneliktir.
Bu sosyal davranışa, bu ve benzeri durumlara sosyal Psikolojide katledilen kadının adı ile Kity Genovese sendromu adı verilir.
Kity Genovese sendromu Yaşananlara duyarsızlıktan çok, olayın sorumluluğunu başkasına yükleme, başkasından bekleme, sosyal kaytarma sorunudur.
Nasıl olsa Birisi çözer....Birisi yardımcı olur .Biz işimize bakalım.....Biri mutlaka görmüştür....Biri mutlaka dilekçe verir. Düşünceleri ile sorun, problem ve sıkıntıları başkasının üzerine atmak, çözümü hep başkasından beklemektir.
Ortaya çıkan sonuç ise; Etkisiz, güçsüz, zayıf, hatta sıfır tepki ile, toplumsal tüm reflekslerin azalmasıdır. Bu suretle Zorba her istediğini yapar. Ses çıkmayınca da zorbalık eylem ve şekillerini, giderek arttırır ve tüm bu işleri çok sayıda insanların gözleri önünde yapmaya devam ederken, Kityler, yaşam ve ölüm ile yozlaşmış değerler sistemi arasında çürüyüp gider.
Günümüzün SEYİRCİ KALMA ANATOMİSİ izlemeye alındığında;
Sosyal Psikologlar; Tepki duyulacak her olay ve eyleme, Çirkin bir üslup, ağıza alınmayacak sıfat ve küfürler,
Saldırganlık ile yaklaşanların. Konfor alanlarından hiç çıkmadan, sorumluluk almadan, hiçbir olaya müdahil de olmadan, sadece kendilerini rahatlattıklarını.
Soruna çözüm olmak bir yana, bu tür davranışların, toplumun yaşamsal kalitesini düşürmekten ve alt yapıda bir dil geliştirmekten öte, hiçbir sonuç sağlamayacağını ifade ediyorlar.
Anonim Kültür ise; İnsanın en seçkin özelliğini "BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YIL YAŞASIN" Olarak açıklıyor ..Olaya ait 37 isimli bir film de yapılmıştır.
Alıntı.
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana)
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN )
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoşça kalın
KAZIM İLHAN
SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMA