Merhaba kıymetli okuyucularım; Hayat bir varmış bir yokmuş gibidir. Düşününce hayatımızdaki yaşanmışlar, yaşatılanlar hepsi bir çırpıda film şeridi gibi gözümüzün önünden geçer.
Düşünün o yaşananalar, yaşatılanlar belki de hayatımızın soluk alamadığımız ya da mutluluk içinde geçen sevgi, acı ve nefret hatıralarda kaldı. Bir ah çekerek geçip gitti o günlerimiz.
Zaman dediğimiz dünde kaldı. Bu gün nelerle yaşama devam edeceğiz.
Bugün kah mutlu, kah mutsuz kah beklentilerle geçen zaman dediğimiz bir tünelin içinden yaşamımızı geçiriyoruz.
EVET;
Bu gün yorgunum.
Dertlerim beni düşündürür.
Yaşanılan, yaşatılan havayı;
Her insan;
Kim bilir! Nasıl soluyor.
Kimileri düşünür mü?
Atın hayatınızda yaşattığınız.
Nefreti;
Gönül kırmaları.
Yaşayan bir gezginciyiz.
Anlamak istersen.
Gelecek hesabını nasıl yaparsınız?
Her birimiz; bir reçete.
Yeteri duygudaşlık yapalım ne dersiniz?
Sonuç olarak; Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN )
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana)
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoşça kalın
KAZIM İLHAN
SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMA