Enerji uzmanları ve yatırımcılar, yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer alan bu santrale yönelik asılsız iddiaların, hem kamu yararına hem de bölge ekonomisine zarar verdiğini savunuyor.
Geçtiğimiz günlerde Çarşamba ilçe merkezinde dağıtılan ve içinde lösemili çocukların fotoğraflarına yer verilen broşürler, halk tarafından sert bir dille eleştirildi. “İstismarın da bu kadarı olmaz” yorumunda bulunan vatandaşlar, bilinçli olarak kamuoyunu yanıltmayı hedefleyen bu girişimlere karşı tepkilerini dile getirdi.
“BES, Temiz ve Planlı Bir Enerji Modelidir”
Santrali hedef alan broşürlerde “Biyokütle Yenilenebilir Enerji Kaynağı Değildir” gibi bilimsel temeli olmayan iddialar yer alırken, dünya genelinde biyokütle enerji santrallerinin çevreci enerji üretiminde önemli bir yer tuttuğu vurgulandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da biyokütleyi “Yerli ve Yenilenebilir Enerji Kaynağı” olarak tanımlarken, Almanya’da yalnızca bu alanda faaliyet gösteren 1172 santralin bulunduğu bildirildi.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde ders olarak okutulan “Biyokütle Enerji” konusunun, bu enerji türünün bilimsel temellere dayandığını ve sürdürülebilirliğe katkı sunduğunu ortaya koyduğu ifade edildi. Üniversitenin hazırladığı raporlarda, biyokütle enerjisinin tarım ve hayvancılık atıklarını değerlendirerek hem çevreye hem ekonomiye katkı sunduğu vurgulanıyor.
Ekonomiye ve Çiftçiye Doğrudan Katkı
Biyokütle enerji yatırımlarının sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik katkıları da dikkat çekiyor. Oltan Köleoğlu Enerji’nin Afyon ve Çorum’daki santrallerinde 25 bin çiftçiye doğrudan gelir sağlandığı belirtildi. Santraller, anız yakımını önleyerek hava kirliliğini ve yangın riskini azaltıyor. Bu olumlu örnekler, Çarşamba’daki yatırımın da benzer katkılar sunacağına işaret ediyor.
Soru İşaretleri Büyüyor: Dernek Ne İçin Kuruldu?
Yatırıma yönelik itirazların merkezinde yer alan Çarşamba Çevre ve Çiftçiler Derneği’nin, santral yatırımının açıklanmasından hemen sonra, 2 Aralık 2019 tarihinde kurulmuş olması ise dikkat çekti. Bazı kesimler, bu yapının özel olarak yatırım karşıtlığı için mi organize edildiğini sorguluyor.
“Gerçek Dışı Bilgilerle Yatırım Engellenemez”
Uzmanlar ve yatırım temsilcileri, broşürler ve diğer yöntemlerle halkın bilinçli olarak yanlış bilgilendirilmesinin, sadece mevcut yatırımı değil, gelecekteki kamu yararına projeleri de olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Kamu yararının, enerji bağımsızlığının ve çevre dostu üretimin öncelikli olması gerektiğine dikkat çeken yetkililer, bu tür kampanyaların Türkiye’nin enerji hedeflerine zarar verdiğini belirtiyor.
Sonuç Olarak: Bilimsel ve Kamu Yararı Esaslı Yaklaşım Şart
Çarşamba Biyokütle Enerji Santrali özelinde yürütülen tartışmalar, Türkiye’nin yenilenebilir enerji politikaları bağlamında daha geniş bir perspektiften değerlendirilmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve yatırım süreçlerinde bilimsel verilere dayalı şeffaflık sağlanması, hem bölge halkının hem de ülkenin çıkarına hizmet edecek.
Kamu yararının ve milli menfaattin önde olduğu bu yatırımların, halkı kaygıya sürükleyen yöntemlerle engellenmeye çalışanlar, gelecekteki yatırımlara da dolaylı olarak engel teşkil ediyorlar.