Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çanakkale’deki altın madeni ziyaretinde önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de 80 milyar dolarlık altın rezervi olduğunu belirtti. Detaylar haberimizde...
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde faaliyet gösteren TÜMAD Madencilik Altın ve Gümüş Madeni’ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında bölgenin Türkiye ekonomisi açısından stratejik önemde olduğunu vurgulayan Bakan Varank, altın ve gümüş madenciliğinin yerli üretim ve yerli istihdamla güçlenmesinin önemine dikkat çekti.
Türkiye’de 80 Milyar Dolarlık Altın Toprak Altında
Ziyaret sonrası açıklama yapan Varank, “Çanakkale bölgesinde tahminlere göre 80 ila 100 milyar dolarlık değerde altın rezervi bulunuyor. Bu potansiyelin ekonomiye kazandırılması gerekiyor. Bu değerleri toprak altında bırakma lüksümüz yok,” dedi.
TÜMAD Madencilik’in yıllık 3,5 ton altın ve 2,5 ton gümüş üretmeyi hedeflediğini belirten Varank, Türkiye’de 2000 yılında hiç altın üretimi yokken, bugün 42 ton seviyesine ulaşıldığını, bunun %17’sinin TÜMAD tarafından karşılandığını ifade etti.
TÜMAD: Yüksek Standartlarda, Yerli ve Çevreci Üretim
TÜMAD Madencilik, Balıkesir İvrindi ve Çanakkale Lapseki’deki tesislerinde şimdiye kadar 18,2 ton altın ve 31,1 ton gümüş üretimi gerçekleştirdi.
Tesislerde kullanılan makine ve ekipmanların büyük kısmı yerli üretim.
Birleşmiş Milletler Çevre Komisyonu kurallarını ‘sıfır hata’ ile hayata geçiren ilk Türk maden işletmesi olarak çevre hassasiyetine dikkat çekiyor.
2 Bin Kişiye İstihdam, Yüzde 70’i Yerel Halktan
TÜMAD, istihdam politikalarında yerel işgücünü tercih ederek 2 bin kişilik kadrosunun büyük kısmını Türkiye'den sağlıyor. Çanakkale Lapseki’de 800 çalışan görev yapıyor, çalışanların yüzde 70’i bölge halkından oluşuyor. Varank, “İşletmede maaşlar ortalama 12-13 bin lira. Yüzde 90’a yakını Lapseki ve Gelibolu’dan çalışanlardan oluşuyor” dedi.
“Madencilik Karşıtı Siyasi Tartışmalar Kamuoyunu Yanıltıyor”
Bakan Varank, Türkiye’de madenlere karşı oluşan tepkinin çoğu zaman siyasi nedenlerle beslendiğini belirterek şunları söyledi:
“ABD, Kanada, Avrupa’da nasıl dünya standartlarında madencilik yapılıyorsa, biz de aynı standartlarda çalışıyoruz. Kurallara uyulduğu sürece madencilik çevreye zarar vermez.”