Merhaba kıymetli okuyucularım; Öncelikle İzmir halkımız ile Ülkemize büyük geçmiş olsun. Evet, İzmir’de dün yaşanan depremde ölen insanlarımızın cennet mekânları olsun. Yaralı olanlara ise Allahtan acil şifa dilerim.
17 Ağustos 2020 tarihinde Deprem DEDE Bu Kafayla Unutulur mu?... Başlıklı yazımda Ogün’den bugüne kadar geçen zamana kadar ne yapıldı dersek, yaşananlar bizlere sadece söylemlerden eyleme geçmediğini gösteriyor..
Nedeni belli değil mi? Ogün devletin ilgili birimleri anma törenlerindeki eksikliklerin neler olduğu tartışmasıyla son buluyor.
Evet o gün Deprem DEDE Bu Kafayla Unutulur mu?... Yazımda neler söylemişim?
Farkındalık bilinci arttırır ve bilinçle de algı artar. Farkındalık arttıkça anlayış artacak ve hayattaki sıradan gibi görülen aslında hiç de sıradan olmayan olaylar daha iyi algılanacaktır.
DEPREM DEĞİL BİLGİSİZLİK ÖLDÜRÜR; Ahmet Mete Işıkara Türkiye'de vatandaşları depreme karşı bilinçlendiren çalışmalarda başı çeken isim olmuştu. Işıkara 1999 Marmara depreminden sonra konutlarda yaşanan kayıpların ardından 'Deprem öldürmez, bilgisizlik öldürür' demişti.
Prof. Işıkara çocuklara deprem anında nasıl kurtulacağının bilgisini veren 'Deprem Dede' olarak hafızalarda yer almıştı. Güzel Hocam; Cennet mekânın olsun.
Geçmişi unutmak için 17 Ağustos depreminde ne olmuştu? Kocaeli Gölcük merkezli deprem 7,5 büyüklüğünde deprem tüm Marmara Bölgesinde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi.
Resmi raporlara göre, 17 bin 840 ölüm, 43 bin 953 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri hasar gördü.
Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50 bin kişi hayatını kaybetti. Ağır-hafif 100 bine yakın kişi yaralandı. Ayrıca 133 bin 683 çöken bina yaklaşık 600 bin kişiyi evsiz kaldı. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilendi.
Evet, bugün Detayları bırakıp önlemlere bakmamız lazım. Çünkü ÜLKEMİZ büyük bir alanı itibariyle deprem riskiyle karşı karşıya.
Marmara bölgesi ve özellikle İstanbul bu riskin neredeyse merkezinde yer alıyor ve çok büyük bir nüfus söz konusu olduğu için burada gerçekleşecek olan bir depremin hem insanlar açısından hem ekonomi açısından hem de hayatımız açısından son derece olumsuz sonuçlara yol açması söz konusu olacak.
Onun için detayları bir tarafa bırakıp önlemlerin peşinde koşmamız lazım. Hem kişisel olarak hem toplum olarak hem de yerel ve merkezi yönetimler olarak bu konuda son derece aktif ve hızlı davranılması lazım.
Dünden bu güne kadar geçen zaman ne yapıldı derseniz?. Bir şeyler yazıldı, çizildi de uygulamalı denetimler ne durumda onu sorgulamak hepimizin gelecek adına nefesimiz olmalıdır!..
Bugün hala sadece BİNA VE YAPILARIN depreme dayanıklılığından çok iç ve dış görünümüne bakarız.
Sonuç olarak; Deprem dedenin şu sözünü asla unutmayalım, unutturmayalım uygulamaya geçelim: 'Deprem öldürmez, bilgisizlik öldürür'
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana)
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN)
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoş cakalın..
KAZIM İLHAN
SOSYOLOG VE AİLE DANIŞMA