Sevinçle beklediğimiz 23 Nisan'lara ithafen...
23 Nisan 1920 Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir. Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisanları bayram olarak kutlanılmasına karar vermiş ve ardından bu bayramı geleceğin emaneti olarak gördüğü çocuklara armağan etmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ulusun egemenliğine verdiği değeri şu sözüyle açıkça göstermektedir. "Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur."
Bir 23 Nisan fotoğraf karesi canlanıyor gözümde. 5-6 yaşlarında bir çocuk...Okulunun adının yazılı olduğu bir pankartı taşıyor.Yüzündeki gurur gülümseyişi muhteşem. Yanında o yürüdükçe fotoğrafını çekmeye çalışan aile bireyleri. Meydan sadece çocuklarla değil bayram coşkusuna eşlik etmek isteyen yüzlerce yetişkinle dolu. Her yer rengarenk, ışıl ışıl, cıvıl cıvıl... şu günlerde unuttuğumuz bir duygu var ortak "mutluluk" Etraftan yükselen çocuk kahkahalarını işitmek ayrı bir mutluluk veriyor. Bugün her çocuk kahraman, her çocuk özel, her çocuk çok güzel ve yakışıklı. Çocukların hepsi en güzel kıyafetlerini giymiş, saçları özenle yapılmış, bugüne özel yetişkinlerin kullandıklarını kullanmalarına izin verilmiş. Köşede bekleyen pamuk şekerciden şeker alacak, hatta havanın çok iyi olmamasına rağmen dondurma alabilecek izinleri bile var. Ağır basan duygu mu ne? Sevinç, mutluluk, coşku, gurur, minnet, şükran ve aşk. Mustafa Kemal Atatürk aşkı ellerdeki fotoğraflarda, ezberlenen şiir temalarında gizli... Teşekkürler Atam.
100.yıl
Ve geleceğe umutla bakan çocuk!
Yeniden kutlanacak 23 Nisanlar büyük bir coşkuyla. Bütün hazırladığınız gösteriler, eğlenceler, ezberlediğiniz şiirler, düzenlediğiniz kermesler yine heyecan içinde yapılacak. Yüzünde taşıdığın gurur ifadesi yerini alacak ve kahkahaların inletecek sokakları yeniden. Yeter ki sabret.
Yeter ki ölme. Koru kendini. Biz yetişkinler seni koruyamıyoruz sen koru kendini?Tacizci, tecavüzcüden koru mesela. Hiç bir şeyi anlamlandıramadığın dünyada "Sizi Allah'a söyleyeceğim"dediğin insanlardan koru kendini. Her gün silah, bomba sesleriyle uyuduğun ülkende savaştan koru kendini. Adının umuda yolculuk olduğunu duyduğumuz teknelerden koru. İşsiz kaldığı için canına kıymayı düşünüp seni de yanında götürecek olan ailenden koru. Daha yeni dünyaya geldiğin gün varlığını kabul etmeyip de seni çöpe bırakan annenden koru kendini. Yarın nasıl olsa bunalımda olduğu söylenip o aklanacak sen kendini koru çocuk. Canın sandığın seni hortumla döven cani babanı da unutma. Koru kendini çocuk. Sen bu dünyaya çok fazlasın!!!
Bayramını kutlayamayan tüm çocukların da bayramı kutlu olsun. Sen yeter ki Çok yaşa çocuk! Güzel günler kapıda...