İlk defa oy kullanacak gençlerin, 14 Mayıs seçimlerinde önemli bir rol oynayacağını belirten Yılmaz, gençlerin sorunlarını ve taleplerini dile getirdi.
Gençler, Telefon Değiştirmekten Daha Kolay Erdoğan'ı Değiştirebilir
Yılmaz, gençlerin yaşadığı ekonomik zorluklara değinerek, “Hakkı yenen, işi torpille başkasına verilen, çalışsa bile 8500 TL’ye talim eden genç kardeşim, bugün iyi bir cep telefonu 60 bin TL oldu. Telefonumuzu değiştirecek gücümüz yok. Fakat Tayyip Erdoğan’ı değiştirecek gücümüz var. Erdoğan’ı değiştirmek, telefon değiştirmekten daha kolay. Erdoğan’ı değiştirdikten sonra her şey çok güzel olacak” dedi.
Gençler Yurt Dışına Gitmek Zorunda
Yılmaz, liyakat eksikliği ve fırsat eşitsizliği nedeniyle gençlerin hayatta kalabilmek için yurt dışına gitmek zorunda kaldığını belirterek, “Her 100 gencimizden 73’ü imkânı olsa Türkiye’yi terk etmeyi tercih ediyor. Gözlerinde umut, ceplerinde paraları yok. Çaresizler ve hayatta kalmak için çırpınıyorlar” diye konuştu.
AKP İktidarı Gençlerin Geleceğini Çalıyor
Yılmaz, gençlerin doğup büyüdükleri topraklardan koparılmasının sorumluluğunun AKP iktidarında olduğunu söyleyerek, “Arkadaşlarını, annelerini, babalarını bırakıyorlar. Gidip dönmemek, dönüp de görememek var. Bu çocuklar size hakkını helal etmeyecek. Korku ve endişeleri yaratıp onları gitmeye teşvik eden iktidar, sonra da dönüp pırıl pırıl gençlerimizi aşağılıyor. Gençliğine bunu reva görmeyen her iktidar mutlaka gidicidir. Bu gençler AKP’ye kendilerine yapılanın hesabını sandıkta verecek” dedi.
Gençlerin Gücüyle Değişim
Son olarak, kamu kurumlarına mülakat uygulamasını kaldırma vaadini de gençlerin haklı olduğunu gösterdiğini belirten Yılmaz, “14 Mayıs gençlerin seçimi olacak. Ellerinden alınan işin, yenilen hakkının, torpilin, festivallerinin elinden alınmasının hesabını soracaklar. 14 Mayıs hukuksuzluk düzeninin son bulduğu bir tarih olacak. Gençlerimiz, Millet İttifakı'nı umut olarak görüyor. Cumhurbaşkanı Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu umut olarak görüyor. 5 Milyon 300 bin gencimiz ilk kez oy kullanacak. Önlerindeki seçenekler net: Ya korku duvarı ya özgürlük. Ya baskı altında, güdümlü bir gelecek ya da fırsat eşitliği ve adalet. Eğitimden üretim ve istihdama; hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir ülke için oy verecekler ve bu ülkeyi birlikte yeniden düzlüğe çıkaracağız” şeklinde konuştu.