Merhaba kıymetli okuyucularım; Çoğu kez bir insanın tüm yaşamını değiştirebilecek bir dokunuşun, bir gülümsemenin, güzel bir sözün kulak verip dinlemenin, içten bir iltifatın ya da gösterilen en küçük bir ilginin, bir önemsemenin ne denli güçlü olabileceğinin farkında değiliz.
Neden mi? Buyurun Tanrıyı arayan bir çocuk ile yaşlı adamın hikayesini birlikte okuyalım;
Küçük bir oğlan çocuğu Tanrı ile karşılaşmak istiyordu. Tanrının çok uzaklarda yaşadığını ve önünde uzun bir yolun olduğunu biliyordu. Böylelikle sırt çantasını çörek ve meyve suyu kutularıyla doldurup yola koyuldu. Evinden üç apartman ileride yaşlı bir adama rastladı. Yaşlı adam parkta oturmuş güvercinlere yem veriyordu.
Çocuk adamın yanına oturup sırt çantasını açtı. Tam meyve suyundan bir yudum içecekti ki adamın acıkmış olabileceğini fark etti.
Çantasından bir çörek alıp adama verdi. Adam hoşnut bir şekilde çöreği kabul etti ve çocuğa gülümsedi.
Adamın gülümsemesi o kadar muhteşemdi ki çocuk bunu tekrar görmek istedi. Adama meyve suyu uzattı. Adam çocuğa tekrar gülümseyerek karşılık verdi. Çocuk mest olmuştu!
Bütün gün öylece oturup çörek yediler, gülümsediler; tek bir sözcük bile konuşmadılar.
Hava kararmaya başlayınca, çocuk ne kadar yorgun olduğunu fark etti. Ayağa kalkıp bir iki adım yürümüştü ki geri döndü, adama doğru koşup ona sımsıkı sarıldı. Adamsa çocuğa yaşamındaki en güzel gülümsemeyle karşılık verdi.
Kısa bir süre sonra çocuk evine varıp kapıyı açtı. Çocuğun yüzündeki mutluluğu gören annesi çok şaşırdı. Seni bu kadar mutlu edecek ne yaptın bugün? diye sordu annesi.
Tanrı ile yemek yedim, diye yanıt verdi çocuk. Annesi daha bir yanıt veremeden devam etti çocuk. Biliyor musun? Tanrı, gördüğüm en güzel gülümsemeye sahip!
Öte yandan, yine çocuk gibi mutluluktan ışıl ışıl olan yaşlı adam evine döner. Adamın oğlu babasının yüzündeki huzuru görünce şaşırır. "Baba, seni bu kadar mutlu edecek ne yaptın bugün?
Adamın yanıtı şu oldu: Parkta Tanrı ile çörek yedim. Oğlu daha bir yanıt veremeden de devam etti: Biliyor musun, beklediğimden çok daha genç.
Sonuç olarak; Hayatımız boyu karşılaştığımız her insan yaşamımıza belli bir neden için, belli bir süre için ya da ömür boyu bizimle kalmak için girer. O insanlara İkiyüzlülük, nankörlük etmeyin. Herkesi sevgiyle kucaklayın. Gereken değeri verin.
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır. ( Kazım İLHAN )
Bu sözün ne kadar önemli olduğunu konular işlendikçe fark edeceğimizden eminim.
Toplumun ve ailenin en büyük ilacı doğru iletişimdir. ( Kazım İLHAN )
Sizlerin düşünce ve duygularınız benim için önemli; Paylaşmak ve paylaşılmasını istediğiniz konularınızı bekliyorum. Saygılarımla.
Birlikte siz, biz demeden, sıcak, sevecen ve mutlu birlikteliklerin bir arada olduğu sağlıklı neşeli yarınlar dilerim. Hoşça kalın