Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği "TÇMB" Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün, "Sektörümüzün, yılsonunda yaklaşık 500 milyon ihracatla geçen sene olduğu gibi bu yılda ülke ekonomisine büyük katkı sağlamasını bekliyoruz” dedi. Türk çimento sektörünün klinker kapasitesinin geçen yıl sonu itibariyle 80 milyon ton olarak gerçekleştiğini söyleyen Tüzün," Bu rakamın planlanan kapasite artışlarıyla 2017 yıl sonunda 82,5 milyon ton olması beklenmekte. Sektörümüzün, yılsonunda ise yaklaşık 500 milyon ihracatla geçen sene olduğu gibi bu yılda ülke ekonomisine büyük katkı sağlamasını bekliyoruz” diye konuştu. TÇMB Başkanı M. Şefik Tüzün; “Türk çimento sektörünün klinker kapasitesi 2016 yılsonu itibariyle 80 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamın planlanan kapasite artışlarıyla 2017 yılsonunda 82,5 milyon ton, 2018 yılsonunda ise klinker kapasitesinin 85 milyon ton, eşdeğer çimento kapasitesinin ise 110 milyon ton olması beklenmektedir” şeklinde konuştu.TÜRKİYE İHRACATTA 3'ÜNCÜ SIRADAAçıklamasında önceki yıl rakamlarına da değinen Tüzün,iç satış büyüklüğünü 3 milyar dolar, ihracatı da 550 milyon dolar olarak tahmin ettiklerini belirterek, yaklaşık 80 ülkeye ihracat yapıldığını, en fazla ihracat yapılan ülkelerin sırasıyla Suriye, Libya, Batı Afrika ülkeleri ve ABD olduğunu söyledi. Türkiye’nin 2016 yılı sonunda cari açığının 32,6 milyar dolar olarak açıklandığını ve bu rakamın içinde, petrol ürünleri ithalatının hatırı sayılır bir yer tutmakta olduğunu belirten Tüzün, “ Türkiye, her yıl 25 milyon ton petrol ithal etmektedir ve ithalata bağımlılık oranı yüzde 98 seviyesinde seyretmektedir.“Otoyollarımızın tamamı Bitümlü Sıcak Karışım(BSK)’la kaplanmaktadır. Ülke çapında 10 yılda 2155 km otoyol yapılmıştır” dedi. Cari açığın kapatılması konusunda beton yolların katkısına değinen Tüzün:“Bu otoyolların yaklaşık 500 km'si beton yol olarak yapılmış olsaydı, 10 yılda 100.000 ton daha az bitüm ürünü kullanılacaktı. Bu sayede 2 milyon ton daha az ithal petrol ithal edilecekti. Bu da 10 yılda yaklaşık 390 milyon dolar daha az petrol ithal edeceğimiz anlamına geliyor. Ülkemizin 2016 yılı cari açığının 32,6 milyar dolar olduğu göz önüne alındığında petrol ithalatında yapılacak 390 milyon dolarlık tasarruf, ülke ekonomisi açısından oldukça önem taşımaktadır. Dolayısıyla yüzde yüz yerli hammaddeye dayanan beton yol kullanımının artırılması cari açığımızın azalmasında önemli bir rol oynayacaktır” diye konuştu. BETON YOL İLE BÜYÜK TASARRUF SAĞLANIRTürkiye’de yük taşımacılığının yüzde 92’si, yolcu taşımacılığının ise yüzde 95’inin karayolları üzerinden gerçekleştiğini söyleyen Tüzün, "Ülkemizdeki yollarda ağır taşıt trafik oranı yüzde 40 olarak karşımıza çıkmakta. Kapasitesinin çok üzerinde yük taşıyan araçlar yolların zamanından önce yıpranmasına ve onarım masraflarının artmasına neden olmakta. 2014 yılında asfalt yolların bakım/onarım maliyeti 1.884.931.508 TL ile KGM yatırım bütçesinin yüzde 26'sına karşılık gelmektedir. 2014 yılında asfalt yolların bakım onarımına harcadığımız bütçe Avrasya Tüneli’nin yatırım bedelinden daha fazladır. Bu durum ağır taşıt trafiği altındaki güzergâhlarda ve kavşaklarda beton yolların tercih edilmesi gerekliliğini açıkça ortaya koymaktadır. Alternatif yollar yılın 5-6 ayı uygulanabilirken beton yollar yılın 8 ila 10 ayı uygulanabilir. Buna ek olarak yol ekipmanları ile personel etkin ve verimli değerlendirilmesine imkan sağlar” dedi.İNŞAAT SEKTÖRÜ BU YILIN KURTARICISIKonut satışlarında yeni bir rekor yılı olan 2016 yılında inşaat sektörü yüzde 7,2 ile ülkenin en çok büyüyen sektörü olarak karşımıza çıktı. Mili gelir hesaplamasında kullanılmaya başlanan yeni yöntem ile inşaat sektörünün milli gelir içindeki payı yüzde 7’nin üzerinde yer aldı. Sektördeki istihdam yıl boyunca ortalama 2 milyon seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın büyüyen tek sektörü olan inşaat sektöründe 2017 yılının da beklentileri karşılaması bekleniyor. 2017 yılının ilk üç ayına dair açıklanan rakamlara göre, konut satışı yüzde 7.4 oranında artarak 325.000 adedin üzerinde bir satış gerçekleştirildiği belirtiliyor.SEKTÖRÜN BÜYÜMESİNE KATKI VERECEKTüzün;“Hükümet tarafından hayata geçirilen ve hız kesmeden devam eden kentsel dönüşüm projeleri, 3’üncü havaalanı, Avrasya Tüneli gibi özel projeler, hızlı tren, metro, otoyol gibi altyapı projeleri, Türkiye’nin enerji bağımlığını azaltmayı hedefleyen HES, RES vb. enerji yatırımları 2017 yılında da çimento sektörün direkt şekilde etki ederek, büyümeye katkı sağlayacaktır. Ancak, son 2 yıl içinde yurtiçi çimento talebinin durgunlaşması ve büyüme hızının azalmasına karşılık gündemde olan yeni yatırımlar ile gelecek ilave kapasiteler sektörün ihracat performansına bağımlılığını artırmaktadır. İhracatın önümüzdeki yıllarda büyüme gösterememesi durumunda fabrika kapasite kullanımlarında ve verimlilikte azalma görmemiz kaçınılmaz olacaktır. Global ekonomide beklenen toparlanma ve büyümenin gerçekleşmemesi, kesintiye uğraması ve duraklaması, Türkiye çimento sektörü için büyük önemi olan Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki politik ve ekonomik açıdan süregelen karışık ve istikrarsız durum, Avrupa’da beklenen büyümenin yakalanamaması ve hatta resesyon tehlikesi, Rusya’daki son ekonomik sıkıntılar, dünya çimento ihracatının önde gelen ülkelerinden birisi olan Türkiye için bir dezavantaj yaratmaktadır. Bu konuların hassas bir şekilde ele alınıp, yeni politikaların benimsenmesi gereklidir” şeklinde konuştu.
EKONOMİ
03 Kasım 2019 - 12:03
Güncelleme: 13 Ocak 2022 - 23:32
Çimento da İhracat Hedefi: 500 Milyon Dolar
EKONOMİ
03 Kasım 2019 - 12:03
Güncelleme: 13 Ocak 2022 - 23:32